9 Nisan 2013 Salı

her geri dönüşte,

ilk blog hariç her birini sildiğimin ben de farkındayım elbette. sonuçta, biliyorsunuz, ben hiçbir zaman stabil biri olamadım, olamıyorum. bir de, tumblrın işgalinden sonra, blogger tekrar liste başı olmuş olabilir benim için.

uzun süre sonra bir şeye dönüp bakmak, bir zamanlar nasıl olduğunuza dair en sağlam fikirleri verir size. mesela ben hayatımın büyük dönemini depresyonda geçirdiğimin farkındayım, hep farkındaydım elbette bunun, ama bu farklı. bu kendi yazdıklarımdan elde edilmiş bir sonuç.

çocukken de, saçma sapan şeylere inanırdım ben. hoş, Hristiyan olmaya karar verdiğim bi' dönem de vardı zaten, dedemin kiracıları vardı, ermeni, çek falan, baya da öğrenmiştim çekçeyi, hayır yaş da taş çatlasın 5-6 falan, noel babalı resimler, ocak ayında kurabiyeler sütler falan, ben baya kendimi kaptırdım tabi olaya, hani her gidişim de bir yortuya denk geliyor, adamlar bana yapmadıkları oyunu bırakmıyor, bizde bi bayramlar var, onda da ev ev dolaşmaktan, millet tarafından öpülmekten midem bulanmış, başladım ben Hristiyan olucam demeye, baya da heves etmişim yani, düşünün.

sonra, sonra noldu bilmiyorum, taşındı onlar, ben de yarım yamalak çekçemle ortada kalakaldım, yerlerine gelen ermenileri de bi türlü sevememiştim, onlar noel babayı anlatmıyolardı bana. götler. sonra, o ev yıkıldı tabi, uzaktı bize, yaşlıydı dedem de. şimdi üç şarkılık yürüme yolumuz var, ama gitmiyorum artık, çocukluğumdaki egzotikliği de yok, bitti artık.

evet, benim konuşmalarım da böyle günlük hayatta, sevdiklerimle, sevmediklerimle. daldan dala, alakasız, el yordamıyla, zoraki açılan konular. ne diyecektim ben, pek hatırlamıyorum ama sonuçta, insanlar iyi kalplilerdir -eğer ne diyeceğini unuttuysan karşındakinin egosunu yücelt, muhakkak geçer gider.-

ah bir de, sıkayp çılgınlığı var, o da ayrı ömrümü çürüttü. msn insanıydım ben, çocukluğum onla geçti.
şimdi eşşek kadar olmuş çocuklar, benim sıkayp adresim de kendişopxx, cimcime, xxx_1905 mi diyecekler? ve gelecek nesiller bu durumdan mahrum mu kalacak? yani ilerde utanmak yoksa çocukluk niye var?

"insanın utanması " sanırım, insanlığın ayıbı olmasıyla alakalı bi' durum. bilemiyorum da bak.
bir de bu adam her zaman en tatlı olmuştur gözümde, oğlunu sevememe sebebimdir aynı zamanda.
babasını seviyorsam oğlunu sevemiyorum herhalde ben. ah be adam, ne güzelsin sen.

ucundan yaklaştık yine bir sona sanırım, bence bitmeli artık. bir şeyler incelerim bir daha ki sefer, belki, üşenmezsem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder