28 Nisan 2013 Pazar

insan olmanın

Ağır bedellere getirisi var, yani bu burnunu karıştırıp duvara yapıştırmak gibi bi şey, iğrenç, mide bulandırıcı, ama insan olmak böyle. Tayyörünü giyip kiliseye doğru yol alan yaşlı ermeni kadınlar gibi hissediyorum kendimi, eski, modası geçmiş, çökmüş, ufacık kalmış, saçları inatla sarı, boya belki, bi' broş takmış yakasına, makyajlı, rleri vurguluyor, cümlenin ortasında. sonundaysa sanki yok, binli yaşların dördüncüsünde olmanın sorunu bu belki de, bütün hayatını yok pahasına yaşamak.

Bi' cinayet işlemek isterim, bi' dünyada, üç katlı tahta bi' evde, bi' bahçesinde incir ağacı olan, bi' taşlarla çevrili etrafı. sonra dönüp ellerimi yıkamak, kan lekelerini çıkarmak için. bi' incir ağacının altına gömmek daha sonra, taşlarla kaplı çevresi. Çok dostoyevski belki de. ve autocorrect dostoyevskiyi dostumunkiyle diye algılar daima. çok bi'li cümleler.

Aranan şeylere yakın olmasa bile, gerçekçi bi' yakınsama bile kazanılabilir ona dair. ve bazı insanlar, hep arayıp da bulamadığınız kişilerdir, var olduklarını öğrenince, mutlu olursunuz. güzel şeyler bunlar.

ve belki de, hoş bi' klip denk düşer, sesini duyamadığınız o televizyonda, durup sözlerini düşünürken, ilk kez karşınızdaki kişinin kusurlarını, bunalımlarını düşünmezsiniz, sadece, dinlersiniz onu, saatlerce, ve konuşursunuz. bu da güzel bi' şey, beraber kaybolunacak biri vardır etrafta artık, ve yazılar okutulunabilir artık.

kelimelerin hatalı olması, yanlış olması veya yalnız olması, önemsiz. anlaşılılabilirlik, iletişmenin temel yasasıdır belki de. ve cümleler, kanatlanıp uçarlarken başka bi kulağa değdiği anda, felsefenin, babanın, yorgunluğun, yokluğun, varlıklılığın, lık ekinin, durup düşünmenin, barışın, hippinin, hırsızlığın önemsizliği içerisinde kaybolmak gibi şeyler kurcalamayı bırakınca, basit bir nane limon mutluluğunda, bol şehriyeli tavuk çorbası gelir insanın burnuna.

insan çıkarımları, ince bardaklarda çay gibi. belki samimi ama, tek yudumluk. yani, kocaman bir fincan değilse, anlamsız, noktasız ve virgülsüz gibi. yarım. bitmemiş. eksik. kuzey soğuk, lanetli bi kelime, mahkum edilmiş öyle olmaya, inatçı. içim üşüdü bi' an için, klasik bi şekilde.

ve insanları görüntüyle kaldırmak ve kandırmak, yanlış. hırsızlık iyi, haruki murakami seksi. hakan günday kötü, yeni seksi. ikisinin de beynine sahip olmak istiyorum. insanları köleleştirmek bu yüzden mantıklı, desteklenebilir. kitap eleştirisi yayınlamaya karar verdim bu arada. etkileyicilik bunlar da hep. sessizlik, gevende intihar etmeli belki de, ama melodisi yüzünden daha az bi cezaya çarptırtılmalı, bazı insanlar bıyıksız yanlış, dar takım elbisesiz, doksan yaşında göbeksiz, sigarasız, reklamcısız.

ve bazı müzikler yalın, insancıl. OT dergi, gerçek.
Bu kadar da yeterli belki de.
bitiş şarkısı;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder